Galatasaray, uzun süren forvet arayışlarında en sonunda mutlu sona ulaştı ve dünyaca ünlü Çek yıldız Milan Baros'u renklerine bağladı. Baros'un kariyeri yaşına göre bir hayli parlak... İşte Galatasaray'ın yeni transferi Milan Baros'un kariyeri...

28 Ekim 1981'de eski Çekoslovakya şimdiki Çek Cumhuriyeti'nin Vigantice Bölgesi'nde dünyaya geldi. Roman orijinli olan Milan Baros, 1998 yılında Çek ekibi Banik Ostarava'da başladığı futbol kariyerinde Liverpool, Aston Villa, Olimpik Lyon gibi takımların formasını giydi. Çek Cumhuriyeti Milli Takımı'nın da formasını 2001 yılından beri giyen Baros, ülkesinde 'Ostava'nın Maradonası' lakabıyla anılıyor.

3,5 yıllık Banik Ostrava kariyeri boyunca 76 karşılaşmaya çıkan Milan Baros 23 gole imza attıktan sonra İngilizlerin ünlü ekibi Liverpool'a 2001 yılı Kasım ayında 5 milyon 300 bin euro bedelle transfer olarak kariyerinde önemli bir sıçrama gerçekleştirdi. 2002 yılında Liverpool'da 5 numaralı formayı sırtına geçiren Baros, 2002/2003 sezonunda takımı adına 12 gol atarak dikkat çekti. 2003/2004 sezonunda Blackburn Rovers'la deplasmanda oynadıkları bir karşılaşmada ayak bileği kırılınca talihsiz bir sakatlık yaşadı ve 6 ay sahalardan uzak kaldı. Tüm sezonu sadece 2 golle tamamladı.

Portekiz'in ev sahipliği yaptığı 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri Milan Baros için adeta yeniden doğuş oldu. Geçirdiği ağır sakatlığa karşın milli formayla yeniden yıldızını parlatan Baros, Euro 2004'te Çek Cumhuriyeti adına 5 gol birden atarak 'Altın Ayakkabı' ödülünü aldı.

2004/2005 sezonunda Michael Owen ve Emile Heskey'nin satılması, Djibril Cisse'nin de geçirdiği ağır sakatlık sonucu uzun süre oynayamaması nedeniyle takımın en önemli kozu haline gelen Baros, sezonu 13 golle tamamladı.

Takımda huzursuz olduğu İngiliz basını tarafından sıkça dile getirilen Milan Baros, uzun süren transfer iddialarının ardından 2005 yılı Ağustos ayında bir başka İngiliz ekibi Aston Villa'ya transfer oldu. Aston Villa'yla 4 yıllık sözleşmeye imza atan Baros, ilk sezonunda 25 lig maçına çıktı ve yalnızca 8 gol atabildi. FA Cup'ta 3 gol atan Baros, Lig Kupası'nda da takımı adına 1 gol kaydetti. Aston Villa'da 10 numaralı formayı giyen Baros, buna karşın beklenilen performansı ortaya koyamayınca Villa taraftarları tarafından istenmeyen adam haline geldi. Ertesi sezon huzursuzluğu giderek artan Baros, ocak ayı transfer döneminde Olimpik Lyon'a bir dönem Beşiktaş forması da giyen Norveçli yıldız John Carew'le takas edildi. Baros, Aston Villa kariyerini 51 maçta attığı 14 golle noktalamış oldu. Lyon forması giydiği dönemde Milan Baros, attığı gollerin yanı sıra skandallarla da futbol kamuoyunun gündemine sık sık geldi. 18 Nisan 2007'de Lyon'un Rennes'le yaptığı bir karşılaşmada Kamerun doğumlu rakibi Stephene Mbia'ya ırkçı hareketlerde bulunmakla suçlanan Milan Baros, uzun süre Fransız basınının gündem konusu oldu.

Tarihler 1 Kasım'ı gösterdiğinde ise Baros, yine Fransız basınının gündemindeydi. Çek oyuncu siyah Ferrari F430 marka otomobiliyle Fransa'da hız limiti 130 km olan bir otobanda tam 271 km hızla polis radarına yakalandı. Baros, ülkede hız rekoru kırarak da tarihe geçti. Zira, kayıtlara geçen son hız limiti 2000 yılında bir motosiklet tarafından 248 km ile yapılmıştı. Bu olayın ardından Fransız polisi tarafından gözaltına alınan Milan Baros, taksiyle Lyon'a geri gönderilirken arabasına ve ehliyetine de el konuldu.

Milan Baros, 27 Ocak 2008'de ise sansasyonel Lyon kariyerine Premier Lig ekiplerinden Portsmouth'a kiralanarak ara verdi. Sezon sonuna kadar Portsmouth formasıyla 16 maça çıkan Milan Baros, hiç gol kaydedememesine karşın Portsmouth'un Nijeryalı oyuncusu Nwankwo Kanu'yla iyi bir ikili oluşturmuş ve takımının 2008 İngiltere Federasyon Kupası'nı (FA Cup) kazanmasında büyük rol oynamıştı.