Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Ugan: "Futbol izlemeyi sevmiyorum"

Nereden Yazdırıldığı: Bilginin Adresi
Kategori: Spor
Forum Adı: Futbol Genel
Forum Tanımlaması: Tüm takýmlar...
URL: https://www.bilgineferi.com/forum/forum_posts.asp?TID=1096
Tarih: 20-05-2024 Saat 18:59


Konu: Ugan: "Futbol izlemeyi sevmiyorum"
Mesajı Yazan: Hawk
Konu: Ugan: "Futbol izlemeyi sevmiyorum"
Mesaj Tarihi: 10-05-2006 Saat 01:32

Ugan: "Futbol izlemeyi sevmiyorum"

Hýrs, azim ve mücadele Sabri Ugan’ý anlatan en iyi kelimeler. 1980 Moskova Olimpiyatlarý’na gitme isteði sýrasýnda tohumlarý atýlan spikerlik sürecinde birçok engeli aþtý. Ýstanbul’da kalarak hafta içi bir ilaç þirketinde mümessil olarak çalýþan ve hafta sonlarý da medyada iþ kovalayan Sabri Ugan þimdi istediði mertebeye gelmiþ durumda. Telegol gibi fenomen olmuþ bir spor programýný sunan, Þampiyonlar Ligi’ndeki maçlara ayrý bir renk katan Star TV Spor Spikeri Sabri Ugan Superspor.com Editörü Ahmet Sivaslý’nýn sorularýný yanýtladý...


- Mesleðe nasýl baþladýnýz? Spikerliðe kadar yaþadýðýnýz süreç nasýldý?

Masal gibiydi. Bir varmýþ bir yokmuþ evvel zaman içinde kalbur saman içinde avukat ya da gazeteci olmak isteyen bir genç varmýþ. Avukatlýða puaný tutmamýþ. Ýþletme okumuþ ama gazeteciliðin peþini de hiç býrakmamýþ. Sonra Allah yardým etmiþ, þans yüzüne gülmüþ. Önce gazeteci olmuþ ardýndan da spor spikerliði þansýný iyi kullanmýþ ve buralara kadar gelmiþ.

1979 yýlýnda Ýskenderun Demir Çelik Lisesi’nde okurken Rus arkadaþlarým vardý. O zaman da bir yýl sonra Rusya’da Olimpiyatlar düzenlenecekti. Rus arkadaþlar da hadi hep beraber Rusya’ya gidelim Olimpiyatlarý izleyelim dediler. Ben de hemen aileme baþvurdum. Moskova’ya gidip Olimpiyatlarý izlemek istediðimi söyledim. Babam da dedi ki bana hala aklýn bir karýþ havada. Ben de dedim ki bir gün gelecek ben dünyadaki bütün büyük spor organizasyonlarýný takip edeceðim. Siz de beni gururla izleyeceksiniz.

Aslýnda bu iþin tohumlarý 1979 yýlýnda ekildi. 1984’te üniversite bittikten sonra memleketim olan Adapazarý’na geldik. Bir gün gazete okurken Sakarya Gazetesi’nde "Bizimle çalýþmak ister misiniz?" diye bir ilan gördüm ve hemen baþvurdum. Bir haber verdiler ve benden yazmamý istediler. Ben de yazdým ve çok beðendiler. Ýþ baþladýktan 15-20 gün sonra gazetenin sahibi beni aradý ve "Spor Müdürü oluyorsun" dedi. 1986’da Adapazarý’nda bu iþin en üst noktalarýndan birisindeydim ama aklýmda Ýstanbul’a gitmek vardý. Ancak Ýstanbul’a gitmek de herþeye sýfýrdan baþlamak demek olacaktý.

MÜMESSÝLLÝKTEN SPÝKERLÝÐE

Benim kafamdaki meslek gazetecilikten öte spikerlikti. Çünkü iyi konuþtuðumu biliyordum. Dili de iyi kullanýyordum. 86’da TRT’nin sýnavlarýna girdim ama kazanamadým. Sonra Star’ýn bir deneme çekimine girdim yine olmadý. Daha sonra Ýstanbul’a taþýnýp bir ilaç fabrikasýnda mümessil olarak iþe baþladým. Hafta sonlarý da bu tür iþleri kovalýyordum. O zamanlar Kanal Market kuruluyordu. Yanýmda da Cenk Koray vardý rahmetli. Ben spikerlik istiyordum ama onun yerine oyunculuk yaptým. Çok da istediðim birþey deðildi. Daha sonra özel radyolarýn sayýsý arttýkça teklifler de gelmeye baþladý. Adapazarý Belediye Radyosu'ndan beni çaðýrdýlar. Hem de çok iyi para teklif ettiler. Ýstanbul’da aldýðým paranýn yaklaþýk 3 katýna döndüm ben Adapazarý’na. 1993’te Sakaryaspor’un maçlarýný anlatýyordum.

Ýstanbul medyasý ile çevrem yavaþ yavaþ oluþmaya baþlamýþtý. Bazý gazeteci büyüklerim bana "Oðlum sen çok iyisin. Niye Ýstanbul’a gitmiyorsun?" diye tavsiyelerde bulunuyorlardý. Ben de daha zamaný olduðunu düþünüyordum. Belediye seçimlerinden sonra ben de istifa ettim. 1 yazý tatil olarak geçirdim. Ve sevgili Kadri Ortaç beni elimden tutup Kanal 6’ya Faik Çetiner’in yanýna götürdü. Yazýn kuvvetli mi benim spikere ihtiyacým yok dedi. Ben de kuvvetli deyip girdim çünkü bir yerlerden girmek gerekiyordu.

"MUHTEMELEN BÝR TEK ANNEM SEYRETMÝÞTÝR"

Murat Özarý ile Serhat Ulueren’in bir iddiasý vardý. Havuza atlama iddiasý "Bizim Stadyum" programýnda. Ben de ortaya geçip anons yaptým o programda. Sonra milli takýmýmýz Ýsviçre ile oynayacaktý. Faik Aðabey de bana dedi ki bu maçýn özeti bizde yayýnlanacak. Sen de çýkar sunarsýn. Ben de sundum. Muhtemelen bir tek annem seyretmiþtir. Çünkü gece saat 02:30’da yayýnlandý. Ama o andan sonra dünya beni seyretmiþ gibi hissettim kendimi. Daha sonra Final diye bir program yaptýk. O programda performansým arttý. O sýralarda da Star TV’de bir açýk olmuþ. Büþah Gencer de beni aradý. Ben de kabul edip Star TV ile anlaþtým. 1996 Eylül’de baþladým ve hala Star’da devam ediyorum.

- Telegol’ü sunmaya baþladýnýz. Sizce Telegol size nasýl bir vizyon kazandýyor?

Telegol kesinlikle bir vitrin ama Telegol biraz da býçaksýrtýnda gitmek gibi birþey. Her iki tarafa da düþebilirsiniz. Enteresan bir prorgam. Kolay kolay anlatabilecek bir program deðil. Önemli olan Telegol’de kiþiliðini koruyabilmek. Ben kendi adýma kiþiliðimi koruduðuma inanýyorum. Mümkün olduðu kadar yoruma kaçmýyorum. Yorumcularýn kontrollerini kaçýrdýðý zamanlarda müdahele ediyorum. Ben de futbol adamýyým benim de fikirlerim var ve ben de zaman zaman fikirlerimi ortaya koyuyorum. Telegol’deki sunuculuðumu seviyorum.

- Hiç býrakmak istediðiniz bir durum oldu mu?

Hayýr hiç olmadý. Telegol’ü seversiniz sevmezsiniz ama Telegol bir fenomendir. Telegol’ü sunuyor olmak bu meslekte herkesin yakalayabileceði bir þans deðildir. Beni bu noktaya getiren insanlara teþekkür ediyorum. Bu konuda býrakmayý hiç düþünmedim ama ben Telegol’e haksýzlýk yapýldýðý kanýsýndayým. Telegol birçok üniversiteye, meslek yüksek okullarýna gidiyor. Ama buralardan Telegol’e herhangi bir eleþtiri yok. Telegolü seven büyük bir kitle var. Zaten bizim programýmýzýn formatý farklý. Bu Telegol ki neleri ortaya çýkardý.

"ADNAN AYBABA’YA BAZEN HAKSIZLIK YAPILDIÐINI DÜÞÜNÜYORUM"

- Telegol’de tepki çeken yorumcular da var, baþta Adnan Aybaba olmak üzere... Bunu nasýl deðerlendiiryorsunuz?

Ben yorumcularý bir format üzerinde deðerlendiriyorum. Bu programda herkes fikirlerini ortaya koyuyor. Telegol’de eleþtirilen nokta þu: "Bunlar belirleniyor. Rol yapýyorlar. Oyun oynuyorlar." Annem babam bana nezaketi, saygýyý öðretti. Eðer bunlar oyun olsaydý birkaç hafta önce Adnan Aybaba ayaða kalkýp önünü iliklediði zaman ve bana yönelik bir eleþtiri getirdiði zaman ben ona bu kadar sert bir cevap verir miydim vermezdim. Ben orada Telegol sunucusunu sorgulatmam. Eðer sorgulanýrsa benim orada aðýrlýðým kalmaz. Ben orada ne Serhat Ulueren’e, ne Ziya Þengül’e, ne Gökmen Özdenak’a ne de Adnan Aybaba’ya aðýrlýðýmý yedirmem. Telegol benim için aðýr bir program. Bu arada ben Adnan Aybaba’ya bazen haksýzlýk yapýldýðýný düþünüyorum. Onun yalnýz kaldýðýný görüyorum sert tartýþmalar sýrasýnda. Bazen de hak ediyor ama yalnýz kalýyor bana göre... Adnan zaman zaman kullanacaðý kelimeyi seçemiyor. ‘Siz müzeliksiniz’ dedi mesela ama o cümleden farklý anlamlar da çýkabilir. O zaman da diðer yorumcularýmýz sinirleniyorlar.

- Þampiyonlar Ligi gibi dünyanýn en önemli organizasyonlarýndan birini anlatmak nasýl bir duygu?

Olaðanüstü bir duygu. Bazý þeyler vardýr kelimerlele ifade edilemez. Ben bizim mesleðimin Türkiye’de yeterli saygý gördüðüne inanmýyorum. Ve her geçen gün bize, iþimize gösterilen saygý azalýyor. Superspor.com’da senin yaptýðýn bir röportajda Melih Þendil Diyarbakýr’da maç anlatan bir spikerin þartlarýndan bahsetmiþti. Biz þampiyonlar Ligi’ne gitiðimizde saygýnýn ne demek olduðunu görüyoruz. Herkes saygý gösteriyor, oturacaðýnýz yer hazýr, bir dediðiniz iki edilmiyor, herkes mükemmel ilgi gösteriyor. Þimdi bütün bunlardan sonra -özel bir durum mazereteniz yoksa eðer- maçlardan o zevki tadamamanýz imkansýz bir hal alýyor. Ama herkesin farklý bir görüþü var tabii ki bazýlarý anlatýmýmý sever bazýlarý da sevmez.

- Karþýlaþmalara nasýl hazýrlanýyorsunuz? Hangi kaynaklardan yararlanýyorsunuz?

Ben çok fazla bilgiye dayalý maç anlatmayý tercih etmiyorum artýk. Ama kaynak ver diyorsan reklam olsun diye asla söylemiyorum Superspor.com’da maç günlerinde o maç hakkýnda detaylar yazýyorsunuz. Onlarý mutlaka takip ediyorum. Futbolcularýn kendi performanslarýný gösteren Soccerassociation’ý takip ediyorum. Eksisozluk’u beðenerek okuyorum ama bazý þeylerin saðlamasýný yapmak gerekiyor. Net bilgi olarak görmüyorum. Oradan bazý ifadeler kullanýyorum. Villarreal - Arsenal maçýnda Eksisozluk’de Villarreal yazan sarý deniz altýlar ifadesini kullanmýþtým. Ve internette kulanýlan bir ifade olduðunu ilettim. Ve bilgi deðil, espriye yorumlayarak verdim bu bilgiyi. Ama yine ayný sözlükte benim bilgisizliðimden dem vurup ünlü bir müzik grubundan esinlediðimi ifade etmiþler. Onlarýn fikri, eleþtiri bana ama onlarýn fikrine eleþtiri. Mükemmel yazarlarý var ama eleþtirilerin boyutunu biraz abartýyorlar diye düþünüyorum.

"FUTBOL MAÇI ÝZLEMEYÝ SEVMÝYORUM"

- En beðendiniz lig hangisi?

Premier Lig tabii ki. Orada futbol adýna herþeyi bulabilirsiniz. Birçok takýmýn sadece uzun toplarla oynanan Ýngiliz ekolünden sýyrýlýp yeni sistemler geliþtirmeleri oyunun seyir zevkini artýrdý. Ama Chelsea bu dengeyi bozdu heyecan anlamýnda. Bu sene Ýngiltere’de inanýlmaz bir rekabet yaþandý. Altlarda, Avrupa kupalarýna katýlma yarýþýnda çok zevkli maçlar izledik. Ne yazýk ki Ýtalya’dan ve Ýspanya’dan zevk almýyorum. Aslýnda ben maç anlatmayý seviyorum, televizyonda maç izlemeyi deðil. Ama voleybolu, Formula 1’i izlemekten inanýlmaz keyif alýrým.

- Beðendiðiniz futbolcular kimler?

Xavi hayranýyým. Barça’nýn alt yapýsýndan geldi. Ronaldinho, Deco gibi þöhret olmadý. Tam bir görev adamý. Arsenal’de Eboue, Toure ikilisine hayraným. Ýnanýlmaz keyif veriyor bana. Dennis Bergkamp hayranýyým. Ronaldinho da dahil ben Dennis Bergkamp kadar spektaküler hareket yapan ve sonuca giden bir futbolcu görmedim. Çok severim. Hatta jeneriklere geçecek bir hareketi vardýr. Ondan baþka kolay kolay birisi yapamaz o hareketi.

- Spikerlere gelen tepki hangi konular üzerine yoðunlaþýyor?

Spikerlere eleþtiriler telaffuz üzerine yoðunlaþmýþ durumda. Hiçbir Fransýzýn ismini fransýzlar gibi söyleyemeyiz. Yukarýda bir futbolcuya baþka þekilde telaffuz edilirken güneyde baþka þekilde telaffuz ediliyor. Spikerin bir futbolcunun ismini yanlýþ söylemesine takýp ta kendilerini maçýn zevkinden mahrum etmesinler. O spiker yanlýþýný öteki maçta düzeltir mutlaka. Belki de onlar yanlýþ biliyorlardýr. Olamaz mý yani? Yeter ki kural hatasý yapmasýn spiker. Ofsayttan aðlarla buluþan top gol olarak deðer kazanmadýysa bunu 2 dakika sonra söylemesin spiker. Ýyi spiker 10 saniye içerisinde ne karar verildiðini söyler.

Öte yandan þunu da ekleyeyim; Önemli rekorlardan birisi de bendedir. Uzun sürede kýrýlacaðýný düþünmüyorum. Bir Türk takýmýnýn Þampiyonlar Ligi’nde iç sahada benim kadar galibiyetini anlatan bir spiker yoktur. Galatasaray ile 10 maçta 9 galibiyet 1 beraberlik. Beþiktaþ’la 2 kez galibiyet yaþadým, Göteborg ve P.S.G maçlarýydý. Hakikaten Türk takýmlarý meslek hayatýmda bana çok güzel maçlar verdiler. Mesela ben Chelsea - Beþiktaþ maçý gibi bir atmosfer yaþayýp yaþamayacaðýmý bilmiyorum. Manchester - Fenerbahçe maçý da ayný þekilde. Çok güzel duygular yaþadým.

- Yüzlerce maç anlattýnýz. Birçok ilginç anýnýz vardýr mutlaka...

Finlandiya - Türkiye maçý Helsinki’de... Ben maçý anlatýyorum. Kumral, mavi gözlü olarak Türk normalarýna uyan bir adam deðilim ben. Abidin Aydoðdu da TRT’den diðer kulübeden anlatýyor. Ben maç anlatýrken bir baktým kapý açýldý. 3-4 kiþi bana baktýlar ve aralarýnda ‘Yok yok bu Türk deðil!’ diye konuþtular ve kapýyý kapatýp gittiler. Benim ondan sonraki geliþmelerden haberim yok. Sonradan öðrendim. Abidin Aydoðdu’nun odasýna girmiþ bu protestocular ve yayýný bölmek istemiþler. O sýrada da hemen TRT yayýný kesmiþ. Benim Türk olduðumu düþünseler yayýný kesip istedikleri mesajý vereceklerdi.

"OÐLUM KOYU BÝR BEÞÝKTAÞ TARAFTARIDIR"

- Hangi takýmý tutuyorsunuz?

Türkiye’de bir spikerin mikrofon karþýsýna çýktýðý anda bir takýmý tuttuðuna inanmýyorum. Bir spikerin tuttuðu takýmý söylemesini de doðru bulmuyorum. Ama þunu söyleyebilirim sevgili oðlum Doruk Ugan koyu bir Beþiktaþ taraftarýdýr. 7-8 tane formasý vardýr evde. Beþiktaþ Koleji'nde okuyor ve ayný zamanda Beþiktaþ’a kaleci olacaðým diyor. Seyrederken ayaða kalkýp duygularýmý dýþa vurduðum tek maç olmuþtur. Geçen sene ki Beþiktaþ - Fenerbahçe maçý. Çok fazla sinirlendim. Çok sakin maç seyreden bir insaným. Takýmýmýzý söylemekle birþey kazanmayýz ama kaybedebiliriz. Fenerbahçe - Galatasaray maçýndan sonra bir taraftar 'Nerde o Sabri Ugan' diye baðýrýyordu. Ben bu kadar tarafsýz olduðuma inanýrken bunu duymak üzdü beni.

- Teþekkürler Sabri Ugan


Röportaj: Ahmet Sivaslý
Foto: Emre Güneþ

09.05.2006

Kaynak : SuperSpor.com


-------------



Cevaplar:
Mesajı Yazan: GOLDMAN
Mesaj Tarihi: 10-05-2006 Saat 19:41
iyi güzel paylasaým için tesekkürler



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat